*Sık Kullanılanlara Ekle * HOŞ GELDİNİZ, ZİYARETİNİZ İÇİN TEŞEKKÜR EDERİZ
   
 
  FORUM
=> Daha kayıt olmadın mı?

**FORMUMUZDA KIZILAY İÇERİKLİ VE YARARLI BİLGİLERE YER VERİLMEKTEDİR.** **SİZ DE FORUMA ÜYE OLARAK BİLGİ PAYLAŞIMINDA BULUNABİLİRSİNİZ.**

FORUM - Yazının Bulunuşu

Burdasın:
FORUM => GENEL KÜLTÜR => Yazının Bulunuşu

<-Geri

 1 

Devam->


İSA ORHAN
(şimdiye kadar 389 posta)
17.03.2011 11:16 (UTC)[alıntı yap]
Yazıyı Kim İcat Etti

YAZININ İCADI, İNSANLIK TARİHİNİN BAŞLANGICI, AKDENİZ'İN UYANIŞI

Geçen yazımızda da belirtiğimiz gibi, insanlık tarihi yazının icadı ile başlar ve bu araç ile bilgi “toplanabilir, iletilebilir, saklanabilir” hale gelir. Beş bin yıl sonra matbaanın icadı ile, biriken bilginin “yayılması” gerçekleşir. Bilginin “işlenmesi” için ise beş yüzyıl daha beklenecek, bilgisayarın icadı gerekecektir.

Yazı ve matbaa’dan sonraki dünyalar, bir öncesine hiçbir şekilde benzemez ve bu süreçte toplumdaki değer ölçüleri, sosyal ve politik yapı, sanat, edebiyat, mimarlık vb. bütün temel kurumlar, geri dönülmeyecek şekilde değişir. Tıpkı, bilgisayar’ın icadından sonraki dünyanın, bir önceki dünyaya benzemeyeceği gibi.

Bu yazımızda, yazının icadını inceleyeceğiz. Konuya bizim de kullandığımız Latin alfabesine odaklı olarak yaklaşacağız.

İnsanın evrimini inceleyen üç bilim dalı olan primatoloji, paleontoloji ve paleoantropoloji araştırmaları “modern insan”ın homo erectus’tan evirilerek homo sapiens’den başlamasından bugüne, yaklaşık 350-400 bin yıl geçmiş olduğunu “belirler”. Ancak bu bir “türetilmiş” bilgidir ve gerçek “kayıtlı bilgi” ise yazının icadı ile başlar.

Bilindiği gibi yazıyı Güney (Aşağı Mezopotamya’da yaşayan Sümer’ler icat etmiştir. İlk yazı benzeri işaretler için İ.Ö. 8000 yıllarına kadar iniliyorsa da, yazının icadında İ.Ö. 3500 yılları genel olarak kabul gören tezdir. Yazının icadı ile insanların belli merkezlere yerleşerek ilk “şehir-devlet”, daha sonra da “krallıklar”ı kurmaları arasında eşzamanlılık bir rastlantı değildir. Arkeolog Denise Schmandt-Bessarat’ın Louvre’lu Pierre Amiet’in hipotezi üzerine geliştirdiği teorisine göre, yazının ilk işlevi “muhasebe-defter tutma” 'dır.

Sümer yazısının ilk yaygın örneklerinin; zirai ürünleri temsil eden tahıl, koyun, dana vb. olması bu tezi güçlendirmektedir. Toprak hamurundan yapılan kil üzerine sembolize şekiller ve hatta bir nevi zarf içine koyulmuş yazıların “konşimento”, “senet”, “borç belgesi” benzeri ticari belgeler olduğu anlaşılmaktadır (ilk dönem bilgisayarların günlük hayata “muhasebe” işlemleri için “defter tutma” amacıyla girdiğini hatırlayalım).

Daha sonraki yıllarda gelişmelerle Sümer yazısı, eşya ve insan isimlerini içeren 1,200 logografik (resim benzeri) sembollü bir iletişim aracı olmuştur. Zamanla yazının logografik nitelikleri, çizgisel formlar (cuneiform) kazanarak alfabe benzeri şekillere dönüşmüş ve fonolojik unsurlar içermeye başlamıştır. Heceleme sisteminin geliştirilmesi ve kelimelere takılar eklenmesi, konuşma dili ile yazıyı giderek birbirine yaklaştırmış ve bütünsel bir iletişim aracı meydana gelmiştir.

İ.Ö. 3. milenyumda Sümer yazısını benimseyen Akadlar ve Akadcanın diyalektlerini kullanan Asurlular ve Babilliler, yazının fonolojik niteliklerini arttırarak kendi “yazılı” dillerine kavuşmuşlardır. Hamurabi Kanunları olarak bildiğimiz ünlü eserler, Eski Babil dili ile yazılmış bu karakterde bir yazı örneğidir (Bu dönemde Mısırlılar da, Sümer-Akad çizgisinden esinlenerek “hiyeroglif” 'i geliştirmişlerdir).

Ancak bu yazı sisteminin bugünküne benzer bir netlikte olmadığının altını çizmek gerekir. Kelimeler yalnız ünsüz (sessiz) harflerle oluşturulur. Örnek olarak /k/, /t/, /b/’yi sembolize eden formlar ile değişik sesler çıkararak kelimeler yazıya aktarılmıştır. Bu sistemde “yazmak” kökünden “katab-o yazdı”, “katabi-ben yazdım”, “katebu-onlar yazdılar” olarak seslenmekte; fakat yazılı halinde, hepsi “ktb” olarak sembolize edilmektedir.

Alfabenin evrimi ve bugün kullandığımız Latin alfabesine ulaşılması ise, Semitik bir ırk olan Fenikeliler’in, Sümerler’in yazı sistemi üzerine geliştirdiği sembollere dayanmaktadır. Mezopotamya’nın kuzey batısında ve bugünkü Lübnan çevresinde yaşayan deniz ticaret ile ünlü Fenike’liler İ.Ö. 2. millenyumda Fenike (Semitik) alfabesini icat etmişlerdir.

Afrika-Asya dil grubunun bir parçası olan Semitik Fenike dili, ticaret rüzgarlarını arkasına alarak batıya doğru uzanmıştır. O dönemin en önemli ticaret merkezi olan Akdeniz’de, Fenike alfabesi Yunan uygarlığına ulaşmıştır. Yunan Alfabesi ise belli bir süreçten geçerek İ.Ö. 1000 – 900 yıllarında son şeklini almıştır. Alfabeye Yunanlıların en önemli katkısı ünlü (sesli) harfleri de alfabenin içine almaları olmuş ve bugünkü yazı sisteminin temelini oluşturmuştur.

Romalılar ise Yunan Alfabesini, Yunan kültürü ile birlikte almışlardır (en fazla yaptıkları mitolojik tanrı adlarını değiştirerek, Afrodit’e Venüs, Zeus’a Jupiter demişlerdir). Etrüskler tarafından geliştirilen 26 karakterli sistemden, bir evrimle 21 karakterli Latin alfabesi, İ.O. birinci yüzyılda son şeklini almıştır. Latin alfabesi ortaçağların sonuna kadar, Avrupa’nın tek ortak alfabesi olmuş ve tüm tıp, hukuk, fen ve güzel sanatlar Latin alfabesi ile yazılmıştır. Ancak, el yazması ile çoğaltma dışında bir mekanizma olmayışı, bilginin yayılmasını engellemiş ve bilim, din ve saray çevresinde kalmıştır.

Ne kadar ilginçtir ki, Batı kültürü için çok önemli bir temel olan Fenikeliler’in geliştirdiği alfabe, Hint-Avrupa dillerine büyük katkıda bulunurken, kendisi doğu kültürü içinde kaybolmuştur. Bir o kadar ilginci de, Afrika-Asya ve Hint-Avrupa dil grupları ile hiçbir ilgisi bulunmayan, Ural-Altay dil grubundan olan Türkçe’nin (Türk alfabesinin) seyridir. Latin karakterleri Atatürk’ün öngörüsü ile Türkiye’mizin yazı sistemi ve alfabesinin temelini oluşturmuş, Batı ile bütünleşmede en önemli araç haline gelmiştir.

Prof. Dr. Eyüp İlyasoğlu
TRIO Çözüm Evi Bilişim Hizmetleri A.Ş.

Cevapla:

Nickin:

 Metin rengi:

 Metin büyüklüğü:
Tag leri kapat



Bütün konular: 341
Bütün postalar: 396
Bütün kullanıcılar: 11
Şu anda Online olan (kayıtlı) kullanıcılar: Hiçkimse crying smiley
 
***MERHABA, HOŞ GELDİNİZ***
 
SİTEMİZDE, KIZILAY ÇILDIR ŞUBEMİZİN TANITIMI, FAALİYETLERİ ve TÜRK KIZILAYI HAKKINDA GENEL BİLGİLER YER ALMAKTADIR. ************************** **************************

----------

***DEĞERLİ KIZILAY ÜYELERİMİZ;*** Hiçbir karşılık beklemeksizin Kızılay’a üye olarak vermiş olduğunuz destek için teşekkür ederiz. Ödediğiniz AİDAT la aç ve yoksul yurttaşlarımızın yaşam kaynağısınız. Bu nedenle aidatınızı şubemize yatırmanız önem arz etmektedir. TEŞEKKÜR EDERİZ ******************************* ******************************* ****TEKERLEKLİ SANDALYE**** Kızılay Şubemiz, ihtiyaç sahiplerine Tekerlekli Sandalye temin etmektedir. İhtiyaç sahiplerinin Şubemiz Başkanlığına başvurmaları ilan olunur.******************************** ********************************* ******ÖĞRENCİ YARDIMI****** Şubemiz, ihtiyaç sahibi Üniversite öğrencilerine nakdi yardım yapmaktadır. Yardımdan yararlanmak isteyen ihtiyaç sahiplerinin şubemiz başkanlığna müracaat etmeleri ilan olunur....SON GÜN: 25.02.2011 ***MÜRACAAT SONA ERMİŞTİR*** ********************************* ********************************* *******ZEKAT YARDIMI******* Şubemiz, ihtiyaç sahibi aileleri, derneğimize yapılan ZEKAT yardımlarından yararlandıracaktır. Bu yardımdan yararlanmak isteyen ihtiyaç sahibi ailelerin şubemiz başkanlığına başvurmaları ilan olunur. SON GÜN : 15.03.2011***MÜRACAAT SONA ERMİŞTİR*** ***************************** ***************************** *****HASTA BEZİ YARDIMI**** İhtiyaç sahibi hastalara hasta bezi temin etmekteyiz. İhtiyaç sahiplerinin şubemiz başkanlığına başvurmaları ilan olunur. ***************************** ***************************** *****VOLEYBOL TURNUVASI**** Kızılay Çıldır Şubesi Gençlik Kolları, ‘’YOKSUL ÖĞRENCİLERDE OKUMALI’’ Kitap Kampanyasına destek sağlamak ve yöremiz gençlerinin tanışıp kaynaşmasına öncülük etmek amacıyla Voleybol Turnuvası düzenlemektedir. İlgililerin Şubemiz Başkanlığına başvurmaları ilan olunur. ***MÜRACAAT SONA ERMİŞTİR***

----------

***************************
* SON DAKİKA HABERLERİ*
 
Sitene Ekle
BİLGİLENDİRME
 
***YARDIM TOPLAMA***

*Türk Kızılayı kamu yararına çalışan bir
kurum olup, izin almaksızın yardım
toplama hakkına sahiptir.

*Firmalar, gıda bankacılığı esaslarına
göre çalışan Türk Kızılayı'na yaptıkları
gıda bağışlarını gider kaydedip vergi
muafiyetinden yararlanabilirler.

***KURBAN DERİLERİ***

*Yardım Toplama Kanunu’na dayanılarak
çıkarılan yönetmelikte kurban derisi toplama yetkisi sadece
Türk Hava Kurumu’na verilmiştir.

*Bu nedenle Şubemiz Kurban derisi toplamamaktadır.
ÖNEMLİ KIZILAY SÖZLERİ
 
* Kızılay üyelerin yardımı ile yaşar.
* Acılar paylaşıldıkça azalır.
* Kızılay'ı sevmek, insanlığı sevmektir.
*Üretilemeyen tek ilaç kandır.
* Kızılay şefkatin en güzel örneğidir.
* Bir damla kan, bir can demektir.
* Küçük yardımlar büyük işler görür.
*Kan vermek, hayat vermektir.
* Acılı günlerin en yakın dostu Kızılay'dır.
* Kızılay kara gün dostudur.
* Ateşi söndüren su, acıyı dindiren Kızılay'dır.
SAĞLIK İÇİN KIZILAY İÇİN
 
******************** Döviz
 
Bugün 51 ziyaretçi (142 klik) burdaydı!
Google
Site Kurulum Tarihi:.... 24.12.2010 İsa Orhan Bu web sitesi ücretsiz olarak Bedava-Sitem.com ile oluşturulmuştur. Siz de kendi web sitenizi kurmak ister misiniz?
Ücretsiz kaydol