B
Baba,şeyh,önder. : BAB
Bacağın alt bölümünü ve ayakkabının üstünü örten,kumaş veya köseleden yapılmış bir tür tozluk : GETR
Bacağın kalçadan dize kadar olan kısmı.:UYLUK
Badem sübyesi.Bademden yapılan şerbet. : SOMATA
Bademli kek. : PRALİN
Bafa gölünün diğer adı. : ÇAMİÇİ
Bağ bekçisi.:BAĞBAN
Bağ budamaya yarayan eğri bıçak.TARA
Bağ çubuğu,çalı çırpı.:ÇEPER
Bağ kütüğü. : OMCA
Bağ ve bahçe sulamak için açılmış su yolu,ark.:KARIK
Bağ,bahçe gibi yerlerin çevresine çalı,kamış,ağaç gibi şeylerden çekilen duvar.:ÇİT
Bağa,tosun. : KELE
Bağan otu’nun zehiri. : AKONİTİN
Bağırsak iltihabı.:ANTERİT
Bağırsak kurdu. : ASKARYAZ
Bağırsak solucanı. : ASKARİS.: ASKARİT
Bağırsak.:MİA
Bağırsaklar. : EMA
Bağırsakları tutan karın içi zarı. : MASARİKA
Bağırsakların iç yüzeylerinde bulunan pürtüklerin adı : TÜMÜR
Bağırsaktan yapılmış ameliyat ipliği.:KATGÜT
Bağış yapma : İRA
Bağlamaya benzer bir Yunan çalgısı. : BUZUKİ
Bağlamayı mızrap yerine parmaklarla çalmak.:ŞELPE
Bağlaşık devletler.(1.Dünya Savaşında İttifak Devletleri). : DÜVELİ MÜTTEFİKA
Bağnazlık.: TAASSUP
Bağsız ayakkabı.Kuzey Amerika Kızılderililerinin giydiği deriden yapılmış,tek parça ayakkabı. : MOKASEN
Baharat satıcısı. : AKTAR
Baharatlı sirkeye yatırılmış koyun etinden yapılan şiş.:ŞAŞLIK
Baharda çok erken çiçek açan ve eczacılıkta kullanılan soğanlı bir bitki.: KARDELEN
Bahardan az önce,ilkin havada,sonra suda ve en sonra toprakta oluştuğu sanılan sıcaklık yükselişi.:CEMRE
Bahçelerde süs çiçeği olarak yetiştirilen sarılıcı bir bitki. : AKASMA
Bahçelerde yazın oturmak için yapılan kafes biçiminde kubbeli,üstü yeşilliklerle sarılan süslü çardak. : KAMERİYE
Bahçıvan,bağ bekçisi.:BAĞBAN
Bahreyn’in başkenti. : MANAMA
Bahreyn’in plaka işareti.:BRN
Bakar körlük. : AMOROZ
Bakır kalay karışımı.: TUNÇ:BRONZ
Bakır küçük kova. : BAKRAÇ
Bakır taşı. : MALAKİT
Bakır,nikel ve çinkodan oluşan gümüş görünüşünde bir alaşım. : FAKFON
Bakırcı örsü. : ZAVA
Bakırdan yapılma ve küre biçiminde bir tür davul. : TİMBAL
Bakırdan,çift dilli nefesli çalgı.:SARÜSOFON
Bakışımsızlık. :ASİMETRİ
Bakir : ERDEN
Bakire kız. : AZRA
Bakla,fasulye,bezelye gibi taze sebzelerde,içinde tohumların sıralanmış bulunduğu kabuğa verilen ad. : BADIC
Baklagillerden,bazı türleri hekimlikte idrar söktürücü olarak kullanılan bir bitki.:KATIRTIRNAĞI
Baklagillerden,çok yıllık,dikenli bir çalı.:GEVEN
Baklagillerden,hayvan yemi olarak yetiştirilen bir bitki.:FİĞ
Baklagillerden,sıcak bölgelerde yetişen,bir çok türü bulunan bir bitki.:SİNAMEKİ
Baklavaya benzeyen bir tür hamur tatlısı.:SAMSA
Bakmak,beslemek,yetiştirmek. : ESERMEK
Bakmak,beslemek,yetiştirmek.:ESERMEK
Bakraç.

EBBE
Bal : ASEL
Bal alırken takılan başlık. : GÖZENE
Bal konulan ufak tekne.:ŞAFUL
Bal mumuna veya parafine batırılmış fitil. : ŞAMA
Bal özelliği,bal niteliği. : ASELİYET
Bal özü. : NEKTAR
Bal peteği. : DALAK
Bal,yağ,yoğurt gibi şeyler koymaya yarar tahta kova.:KÜLEK
Bal,yoğurt koymaya yarayan tahta kova. : KÜLEK
Balçık : ALEKA
Balerin kostümü. : TÜTÜ
Balgam taşı.:ONİKS
Balı alınmış petek. : KAVARA
Balı alınmış petek.:KAVARA
Balık adam.

ALGIÇ
Balık ağlarının alt ve üst yanlarına geçirilen keçi kılından ip. : FARİL
Balık ağlarının alt ve üst yanlarına geçirilen keçi kılından yapılmış ip.:FARİL
Balık salamurası. : LAKERDA
Balık yumurtası ile yapılan meze. : TARAMA
Balık.:MAHİ
Balıkçıların,balıkları çevirmek için kayıklarla denize fırdolayı ağ salmaları. : VOLİ
Balıkesir yöresine özgü bir halk oyunu.:NİNNARE
Balıkesir’de doğal güzelliğiyle ünlü bir şelale. : SÜTÜVEN
Balıkesir’in Sındırgı ve Bigadiç yörelerindeki dağ köylerinde yaşayan Yörüklerin geleneksel el tezgahlarında dokudukları yün halılara verilen ad. : YAĞCIBEDİR
Balıkesir’in Bandırma ilçesine bağlı bir belde.:EDİNCİK
Balıkesir’in Edremit ilçesine bağlı,etnografya müzesiyle tanınmış köy. :TAHTAKUŞLAR
Balıkesir’in eski adı.:KARESİ
Balıkesir’in İnegöl ilçesi yakınlarındaki ünlü kaplıca. : OYLAT
Balıkesir’in Sındırgı ilçesi yakınlarındaki ünlü kaplıca. : EMENDERE
Balıkesir’in Sındırgı ve Bigadiç yörelerindeki dağ köylerinde geleneksel el tezgahlarında dokunan yün halılara verilen ad.:YAĞCIBEDİR
Balıkların iste kurutularak yapılan pastırması. : LİKORİNOZ
Balıkların sürü halinde geçeceği yerlere ağlarla kurulan geniş ve sabit bir tuzak türü.

ALYAN
Balıkların tuzlaması.:ANÇÜEZ (ANÇUVEZ)
Balina.:FALYANOS
Balla hazırlanan bir hamur tatlısı. : ZULUBYA
Bambu saplarından yapılmış.:HEZARAN
Bangladeş para birimi.:TAKA
Bangladeş’in para birimi. : TAKA
Bankacılıkta faizin başlangıç tarihine verilen ad. : VALÖR
Bankalar arası işlemlerde bir gecelik faiz uygulaması.:REPO
Bankalar arasında çeşitli paralar için ön mutabakat ve emaneten satışla sağlanan takas işlemi.:SWAP
Bantlarla süslenmiş bir tür kumaş.: ELİFİ
Banyo temizlik aracı. : KESE
Barınak MELCE
Barındırma. : İBATE
Barış.:HAZAR
Baryum’a benzeyen,radyoaktif alkali toprak metali. : RADYUM
Baryumun simgesi:BA
Basıcı,yayıncı. : EDİTÖR
Basık ve geniş. : YAYVAN
Basım evinde harfleri dizen ve satırları blok durumunda döken dizgi makinesi. : LİNOTİP
Basımcılık. : TABAAT
Basımcılıkta harfler arasında bırakılan boşluk.:ESPAS
Basımcılıkta harflerin büyüklük ve küçüklüklerine göre aldığı ad. : PUNTO
Basımevinde harfleri dizen ve satırları blok durumunda döken dizgi makinesi.: LİNOTİP
Basımevlerinde dizilmiş harfleri iyice yerleştirmek için üzerlerine vurmaya yarar takoz.:TAKATUKA
Basiret.Gerçekleri yanılmadan görebilme yeteneği.: SAĞGÖRÜ
Basketbolde hatalı yürümeye verilen ad.: STEPS
Basketbolde hücum oyuncusu.

İVOT
Baskın. : DOMİNANT
Basur. : HEMOROİT
Baş bodoslaması omurga hattına dikey olarak çelik lamadan yapılmış gemi.:BALTABAŞ
Baş çoban:EKE
Baş dönmesi. : VERTİGO
Baş garson. : METRDOTEL
Baş örtüsü olarak kullanılan bir tür ipekli dokuma. : VALA
Baş örtüsü,yazma.

OLAK
Baş örtüsü,yün atkı.: LEÇEK
Baş parmak ve serçe parmağı uzaklığı. : KARIŞ
Baş tarafı balta ağzı gibi düz olan gemi.: BALTABURUN
Başa dert açacak karışık durum.:ÇAPANOĞLU
Başak toplama. : LİKAT
Başarı,başarma. : MUVAFFAKİYET
Başarısız. : RATE
Başı pullu,boyu 2 m kadar olan,zehirli ve tehlikeli bir yılan.:OKYILANI
Başı yuvarlak,kıçı aynalı Karadeniz yapısı bir yelkenli. : GAGALI
Başıboş at.:YILKI
Başıboş gezen hayvan sürüsü.:ÖREK
Başıboş hayvan.: YONT
Başın çevresine çember gibi dolanıp bağlanan bağ.:ÇATKI
Başıyla kanat ve kuyruk uçları aynı renkte olan güvercin.: MAĞ
Başka bir manzume örnek alınarak aynı ölçü ve aynı uyakla yazılan manzume.:NAZİRE
Başka insanların davranışlarını olumlu yada olumsuz biçimde yargılamakta kullanılan ölçütler bütünü. : AHLAK
Başka,fazla. : MAADA
Başka,öteki,diğer.:ÇİR
Başkaları.:AĞYAR
Başkalarının sırtından geçinen,asalak,tufeyli.:EKTİ
Başkalaşım. : METAMORFOZ
Başkanlık. : RİYASET
Başkasının adına gezerek satıcılık yapan kimse. : TABLAKAR
Başkasının buyruk ve dileklerini yerine getiren,söz tutan.:ESLEK
Başkasının yaptığı deyim ve davranışları anlamsız olarak yinelemek. : EKOLALİ
Başkasının yaptığı hareket ve davranışları anlamsız olarak tekrarlama,yansıca.:EKOPRAKSİ
Başkırdistan Özerk Cumhuriyeti’nin başkenti. : UFA
Başkomutan.:MİR
Başlangıç.:MEBDE
Başlıca belirtisi kısa,çabuk,değişken güçte irade dışı hareketler olan bir hastalık.: KORA
Başlıca üyesi Fransız yazar Jules Romains olan ve toplumun ortak bilincini dile getirmeyi amaçlayan edebiyat akımı.:ÜNANİMİZM
Başlık. : SERPUŞ
Baştan ayağa./Baştanbaşa. : SERAPA
Baştan savma,üstünkörü.:YALAPŞAP
Başvurulması gereken kaynak.:REFERANS
Bataklık gazı. : METAN
Bataklık. Küçük su birikintisi,gölcük. : AZMAK
Batı Afrika da bir ırmak. : OTİ
Batı Afrika kıyılarında esen çok kuvvetli fırtına.:TORNADO
Batı Afrika ormanlarında,Gine ile Liberya arasında yaşayan,türleri içinde en iyi konuşan gri papağan.:JAKO
Batı Anadolu’da Lidya bölgesinde eskiçağ kenti. : SART
Batı Hindistan’da eski bir Hindu devleti. : KAÇ
Batı mimarlığı ve dekoratif sanatlarında 18.yy da ortaya çıkan stilize deniz kabuğu,çakıl taşı ve sarmal motiflere verilen ad. : ROKAY
Batı Samoa’nın başkenti. APİA
Batı ülkelerinde Vikont ile şövalye arasında soyluluk unvanı.: BARON
Bayat ekmek,yemek. : KERTİ
Bayındırlık işleri. : NAFİA
Bayındırlık.: UMRAN
Bayır.:ŞEV
Baykuşgillerden,Avrupa-Asya ve Kuzey Afrika’da yaşayan bir kuş.:KUKUMAV
Bayraktar.Sancak veya bayrak taşıyan. :ALEMDAR
Bayram.:İD
Bazı ateşli silahlarda namlunun ucunda bulunan küçük çıkıntı.: ARPACIK
Bazı bitkilerin genellikle süt görünümünde olan özsuyu (kauçuk özsuyu). : LATEKS
Bazı böceklerin katı ve sert üst kanadı. : ELİTRA
Bazı canlıların bir takım yiyeceklere,ilaç,koku,toz gibi nesnelere gösterdikleri ters tepkiye verilen ad. : ALERJİ
Bazı eşyaya verilmesi gereken boyutları,yan görüşü çizmeye,hazırlamaya yada denetlemeye yarayan örnek.:GABARİ
Bazı giyeceklere sertlik vermek için kullanılan bir tür kumaş. :TARLATAN
Bazı harfleri kusurlu söyleyen. : PELTEK
Bazı hayvan ve bitki hücrelerinde bulunan iğne biçiminde billur madde. : RAFAT : RAFİT
Bazı hayvanları karanlıkta ışık,çok aydınlıkta karanlık aramaya iteleyen dürtü.:FOTOKİNEZİ
Bazı işlerde sicim yerine kullanılan,ince ve uzun,esnek deri parçası.: SIRIM
Bazı kağıt oyunlarında üçüncü durumdaki oyuncu söz konusuysa,kendisinden önceki oyuncuda ara kağıt veya kağıtlar bulunduğunu düşünerek büyük kağıt yerine düşük değerde bir kağıt atmak.:EMPAS
Bazı kağıtların dokusunda bulunan ve ancak aydınlığa tutulunca görülen çizgi,resim ve yazı gibi biçimler.: FİLİGRAN
Bazı oltalarda kösteği ağırlaştırmak için kullanılan kurşun parçası.:ZOKA
Bazı telli çalgılarda kullanılan hayvan bağırsağından tel.Çalgı teli. : KİRİŞ
Bazı türleri evlerde süs bitkisi olarak yetiştirilen bir tür palmiye.:LATANYA
Bazı vakıf kuruluşlarında fakirlerin doyurulması için ayrılan ödenek.: İTAMİYE
Bazı yörelerimizde küçük kar anlamında kullanılan sözcük. : GİLİRİK
Bebeğin başsız olarak doğmasına tıpta verilen ad. : AKEFALİ
Bebeklere iç çamaşırı olarak giydirilen ince pamukludan kısa kollu giysi. : ZIBIN
Becerikli,iş bilen. : EVİRGEN
Becerikli,usta.:MAHİR
Beceriksiz,güçsüz.:CÜDAM
Bedenin belden aşağı bölümlerini yıkamakta kullanılan tuvalet aracı.:BİDE
Beğenmemek,azımsamak,küçümsemek. : BUNMAK
Beklenmedik hoş ve şaşırtıcı sözler söyleyen,güldürücü öykü anlatan kimse.: NEKRE
Bekleyen. : MUNTAZIR
Bel ve kalça arası. : BASEN
Bel,çapa veya sabanın toprakta kaldırdığı iri parça.:KESEK
Bel,orta,ara,aralık. : MİYAN (MEYAN)
Belediye.:URAY
Belgeleme. : TEVSİK
Belgesel.: DOKÜMANTER
Belirli bir tonda yazılmış müzik parçasının niteliği.: TONALİTE
Belirti. : SEMPTOM
Belirtiler.: SENDROM
Belize plakası. : BH
Bellek yitimi. : AMNEZİ
Belli belirsiz hissedilen hafif yel.:ESİNTİ
Belli belirsiz tarih olaylarına ve efsane motiflerine dayanılarak halkın hayal gücüyle meydana gelmiş eser,epope.

ESTAN
Belli bir birim alan içinde yaşayan tüm canlıları,fiziksel çevreleri ve aralarındaki her tür karşılıklı ilişkiyi içeren kavram.:EKOSİSTEM
Belli bir bölgede yaşayan hayvanların tümü./ Yeryüzünde ekolojik olarak sınırlanabilir bir yaşam mekanında bulunan bütün canlıları ifade eder.(orman faunası,çayır ve deniz faunası gibi). :FAUNA
Belli bir konuda düzenlenen oturum veya seminer,bilgi şöleni.:SEMPOZYUM
Belli bir malın yönetilmesi veya belli bir işin yapılması için görevlendirilen kimse.:KAYYUM
Belli konulara uzun süre odaklanabilme,ayrıntıları algılamada çok başarılı olma ancak insanlarla iletişim kurmakta zorlanma biçiminde kendini gösteren sendrom.:ASPERGER
Belli olmayacak kadar yavaş akan su.:IĞIL
Benekli hayvan.:ÇAPAR
Benim gibi.:BENCİLEYİN
Benin’in eski adı.

AHOMEY
Benzenden türeyen ve boya sanayiinde kullanılan zehirli bir madde.Organik boya cevherine verilen ad. : ANİLİN
Benzer seslerin bir mısrada veya bir cümlede kulağa hoş gelecek bir ahenkte tekrarlanması.:ALİTERASYON
Benzeşim,örnekseme. : ANALOJİ
Benzeştirme. :ASİMİLE
Benzeti.:TEŞBİH
Beraber asker olanlar. : TERTİP
Berber

ERUKAR
Bereketli.:ARTAĞAN
Bergama ilçesinde Allianoi antik kentini sular altında bırakacak olan baraj.:YORTANLI
Bergama’nın eski adı. : PERGAMON
Bering Denizi ile Büyük Okyanus arasında yer alan adalar grubu. :ALEUT
Berkelyumun simgesi : BK
Besinini bağımsız olarak sağlayan bitki,kendi belsek.:OTOTROF
Beş heceli üç dizeden oluşan Japon şiir türü. : HAİKU
Beş yaşından büyük veya damızlık dışı bırakılmış dişi koyun.:MARYA
Beşparmak da denilen ve üzerine dikili çizgiler bulunan pamuklu bir kumaş.:ELİFİ
Beton delme kalemi. Betona delik açmakta kullanılan sivri uçlu, çelikten yapılmış bir alet. : MURÇ
Beyaz iş işlemekte kullanılan beyaz ve parlak iplik.:SİRESATEN
Beyaz iş işlemekte kullanılan bir çeşit parlak pamuk ipliği.: PAMUKAKİ
Beyaz mermerde bulunan sert kısım. : EMERİL
Beyaz porselen kaplama.:JAKET
Beyaz Rusya’nın başkenti.: MİNSK
Beyaz yada mor çiçekler açan,meyveleri dikenli bir bitki.:TATULA
Beyaz,sarı renkte soğanlı bir süs bitkisi. : NERGİS
Beyaz,yeşil,mavimsi gri renkte billurlaşmış bir tür kalsiyum karbonat.:ARAGONİT
Beyin yangısı. : ANSEFALİT
Beyin dalgalarının ölçülmesi yöntemi.:EEG
Beyin elektrosu. : EEG
Beyin. : DİMAĞ
Beyit. : EV
Beyşehir gölünde bir ada. : MADA
Bez torba.:CAĞ
Bez dokuyan veya satan kimse.:BEZZAZ
Bez parçalarından dokunan basit kilim,yaygı. : PALA
Bez tezgahında ipliği ayarlayan tarak. : GÜCÜ
Bez,beze.:GUDDE
Bezekçi. Yapıların duvar ve tavanlarına süslemeler yapan usta. : NAKKAŞ
Bezekçilikte kullanılan,çok parlak, yeşil ve pembe dalgalı bir çeşit sedefe verilen ad.ARUSEK
Bezeme,süsleme. : TEZYİN
Bezikte bir deyim. : RUBİKON
Bıçak bilemeye yarayan çelikten,çubuk biçiminde araç. : MASAT
Bıçak,kılıç gibi kesici aletlerin kabzanın içinde kalan bölümü.

IRAZVANA
Bıçkın Rum delikanlısı.: PALİKARYA
Bıkma,usanma.:GINA
Bıldırcın sökünü. : CURNATA
Biberiye,dişbudak. : HASALBAN
Biçimsiz. : AMORF
Bilardo oyununda kullanılan değnek. : İSTEKA
Bilardoda ,oyunculardan birinin topunun öteki toplardan birine değdikten sonra geri dönmesini sağlayacak şekilde yapılan vuruş. : KLEPS
Bilenmiş kesici bir aracın yüzünde kalan ve bileyi taşıyla giderilen metal çapağı, kıl ağı. : ZAĞ
Bileşik. : MÜREKKEP
Bileşikgillerden şekeri çok bir tür yer elması. : BADAT
Bileşikgillerden,kökleri sebze olarak kullanılan otsu bir bitki.: TEKESAKALI
Bileşim,bileştirme. : TERKİP
Bilgi ve düşüncesi alınmak üzere kendisine danışılan kimse,bilgili.

ANİŞMENT
Bilgi,ilim,irfan.

ANİŞ
Bilgi,malumat.: TİLİ
Bilgicilik.: SOFİZM
Bilgileri gösteren simgeler dizesi.:KOD
Bilgili,haberli,uyanık. : AGAH
Bilginin saklanması ve üretilmesini konu alan akademik ve mesleki disiplini. : BİLİŞİM
Bilginler : ARİFAN.
Bilginler,yazarlar,sanatçılar kurulu.:AKADEMİ
Bilgisayar kullanımında çözüme erişmek için işlenebilir duruma getirilmiş bilgi ortamı.: VERİTABANI
Bilgisayarda bir depolama ortamı olarak yararlanılan,belli sığası olan,plastik manyetik araçlara verilen ad. : DİSKET
Bilgisayarda erişilebilir bellek.: RAM
Bilim doktorlarının ve Kardinallerin giydikleri dört köşe külah yada başlık. : BARATA
Bilinç,şuur.: ES
Bilinemezcilik.:LAEDRİYE
Bilinen,adı geçen,sözü edilen. : MAHUT
Bilirkişi.:EHLİHİBRE
Billur.:KRİSTAL
Billurlaşmış doğal kalsiyum karbonat.:KALSİT
Bilyeli tekerlekler ve küçük bir sandıktan oluşan basit taşıma aracı. : TORNET
Bilyeli yatak.:RULMAN
Bin dokuz yüz on iki yılında batan transatlantik. : TİTANİK
Bin metrekarelik bir alan ölçüsü birimi.

ÖNÜM
Binada genel elektrik sigortası. : KOFRA
Binaların önlerinde üstü örtülü önü açık yer. : REVAK
Bir atom yada molekülden ötekine bir yada daha çok elektronun geçişi olayı. : REDONS : REDOKS
Bir borunun ağzına biçim vermek, genişletmek veya pürüzlerini almakta kullanılan aygıt. : RAMBA
Bir çeşit uzun rende. : KUSTERE
Bir geminin alabildiği yük miktarı (.Kuzey Avrupa’da kullanılan 200 kg’a yakın gemi yüklerine ve büyük miktarda ticaret mallarına değer biçmeye yarayan kütle ölçü birimi). : LASTA
Bir ilacın yerine, o ilaçla aynı koşullarda ve aynı biçimde verilen etkisiz ve zararsız madde.

LASEBO
Bir matematiksel ifadede aldığı değere göre belirli durumlar kümesini saptayan değişken. : PARAMETRE
Bir sanatçının, bir okulun veya bir dönemin yapıtlarını toplu bir biçimde sunan resim sergisi. : RETROSPEKTİF
Bir sözcüğün yerine başkasını kullanma biçiminde görülen konuşma bozukluğu, söz karışıklığı . : PARAFAZİ
Bir tiyatro oyununda oyuncuların bir defada söylediği parça. : TİRAT
Bir ülkede olağanüstü dönemlerde devletin ödeme süresi gelmiş borçlarını yasayla ertelemesi. : MORATORYUM
Bir akarsu yatağının az eğimli vadi tabanlarında ve ova düzlüklerinde çizdiği “S” harfine benzer kıvrım.:MENDERES
Bir aletin çapları birbirinden farklı olan parçalarından birini ötekine geçirebilmek için yararlanılan bağlayıcı.:ADAPTÖR
Bir Alman denizatlısı tarafından batırılan ve 1915’te ABD’nin 1.Dünya Savaşına girmesine neden olan İngiliz yolcu gemisi. : LUSİTANİA
Bir anason türü.(Çorba,sebze ve balık yemeklerinde kullanılır).

İMPİNEL
Bir anayasa yapmak veya bir anayasayı değiştirmek için toplanan olağanüstü ve geçici meclis.:KONVANSİYON
Bir arazinin bölünmesi,parsellere ayrılması.:İFRAZ
Bir arazinin çeşitli noktaları arasındaki yükselti farkını ölçmeye yarayan alet,düzeç.:NİVO
Bir aruz vezni. : REMEL
Bir asitle birleşince bir tuz oluşturan madde.:BAZ
Bir at arabası türü.:LANDON
Bir atardamarın bir noktasında oluşan ur biçiminde gevşeme şişkinliği.:ANEVRİZMA
Bir atımlık barut.:KESİ
Bir av köpeği cinsi. : ZAĞAR : SETER
Bir av köpeği cinsi.:TERİYE
Bir av kuşu. : ÜVEYİK
Bir avuç dolusu: APAZ
Bir ayakkabıya ağaç veya metal çivi çakmak için delik açmaya yarayan ayakkabıcı aleti.:KAÇABURUK
Bir bakteri türü.:BASİL
Bir baleyi oluşturan adım,figür ve anlatımların bütünü.:KAREOGRAFİ
Bir balık türü. : İSKORPİT: ZARGANA
Bir balık türü.

UBAR
Bir baş rahip yada bir baş rahibe tarafından yönetilen manastır.:ABEYİ
Bir başlık türü.:BÖRK
Bir batarya topun birden ateş etmesi.:SAPARTA
Bir bestede kullanılabilecek aynı türden sesler kümesi.:SKALA.:ISKALA
Bir bezik oyunu terimi. : VİDO
Bir bilgiyi gösteren simgeler dizisi.:KOT
Bir binadaki toplantı veya gösterinin yapıldığı yer,/ Tiyatroda dinlenme yeri. : FUAYE
Bir binanın yöre imar dairesinin öngördüğü azami yüksekliği.:GABARİ
Bir borca karşılık hesabı daha sonra görülmek üzere yapılan kısmi ödeme.:AKONT
Bir böbrek üstü hormonu. : KORTİZON
Bir bölgede yetişen bitkilerin hepsi,bitki örtüsü.: FLORA
Bir bölgede yetişen hayvanların tümü.:FAUNA
Bir buçuk dirhem değerinde eski bir ağırlık ölçüsü birimi. : MİSKAL
Bir buharlı lokomotifin hemen arkasına yerleştirilen ve lokomotifin beslenmesi için gerekli yakıt ve suyu taşıyan araç. : TENDER
Bir buluşun ve kullanım hakkının kime ait olduğunu gösteren belge. : BERAT
Bir büyük güç sahibini perde arkasından yöneten kimse.:KAMARİLLA
Bir büyükelçinin temsilci olarak bulunduğu ülke dışına çıkması durumunda veya o ülkeye gelmesinden önce ona vekalet eden diplomat.:MASLAHATGÜZAR
Bir canlıdaki genlerin tümü. : GENOM
Bir caz üslubu (1940’larda ortaya çıktı

.:BOP
Bir cins antilop. : KAV
Bir cins av köpeği.: ZAĞAR
Bir cins bamya. : OKRA
Bir cins baykuş. : YAPALAK
Bir cins börülce. : MAŞ
Bir cins doğan. : ZAĞANOS
Bir cins erik. :AYNABAKAR
Bir cins güvercin. : PAL
Bir cins ince,şık dokunmuş patiska. : NANSUK
Bir cins iri yengeç.

AVURYA
Bir cins kokulu sandal ağacı. Bir cins mısır.:KALEMBEK
Bir cins koyun. : DALABA
Bir cins mimoza:. AMBERAĞACI
Bir cins orkide. : ADA
Bir cins pamuklu kumaş. : KALİKO
Bir cins parlak kumaş. : KARAMANDOLA
Bir cins pasta.:EKLER
Bir cins portakal. : NAVEL
Bir cins reçine. : LAKA
Bir cins sülün. : TURAÇ
Bir cins taze fasulye.:ANAPA
Bir cins tüylü av köpeği: BARAK
Bir cins, sazana benzer tatlı su balığı. : KARAKEÇİ
Bir cismin hareketinin ölçülmesinde temel alınan nicelik. : MOMENTUM
Bir çakıl taşı türü.:BREŞ
Bir çalışmaya yardım sağlamak için,genellikle açık havada yapılan eğlentili toplantı.:KERMES
Bir çeşit balık ağı. : IRIP
Bir çeşit börülce.:MAŞ
Bir çeşit büyük ve zehirli örümcek.:KUNDA
Bir çeşit çevirme ağı.:BARABAT
Bir çeşit erkek şalvarı.:ÇAKŞIR
Bir çeşit hamur yemeği. : PİRUHİ
Bir çeşit ince,çoğu kez çiçekli pamuklu kumaş. : MARKİZET
Bir çeşit ipek kumaş.:KEMHA
Bir çeşit İtalyan peyniri. : PARMİCAN
Bir çeşit kekik. : ZAHTER
Bir çeşit kısa ney.: NISFİYE
Bir çeşit Leh dansı.:MAZURKA
Bir çeşit pamuklu kumaş. : HASA
Bir çeşit papağan.:LORİ
Bir çeşit pelte.: PALUZE
Bir çeşit sertçe,ince yünlü kumaş.:SOF
Bir çeşit testere. : MUŞER
Bir çeşit top mermisi. : HUMBARA
Bir çeşit Venedik altın akçesine verilen ad. : DUKA
Bir çeşit yanardağ kütlesi : BAZALT
Bir çiçek. : PAŞAÇADIRI
Bir çift at tarafından çekilen,üstü kapalı,yaylı ve dört tekerlekli binek arabası.:KARUÇA
Bir çifte kürekli küçük patalya. : DİNGİ
Bir çocuk oyunu. : KUKA
Bir çok Avrupa ordusunda mızraklı süvarilere verilen ad.:UHLAN
Bir çok bedensel özelliğiyle file benzeyen,tavşan iriliğinde memeli bir hayvan.

AMAN
Bir çok bitkiyle özel bir koku verilmiş,tatlı,bir tür şarap.:VERMUT
Bir çok Ermeni baş patrik ve patriğin adı.: NERSES
Bir çok kıtadan oluşan şarkı gibi söylenmek üzere yazılmış duygusal şiir,şarkı. : LİED
Bir çok kişi tarafından el ele tutuşarak oynanan bir halk oyunu.: HORA
Bir çok kişinin yaptığı işlerde gayret vermek için kullanılan ünlem.:YİSA
Bir çok organik maddeyi eritmekte kullanılan uçucu,kolayca alev alır,eter kokusunda bir sıvı.:ASETON
Bir çuval türü.: TELİS
Bir dalda dördü beşi bir arada bulunan meyve kümesi.: ÇATANAK : ÇOTANAK
Bir dalganın genlik,evre ve sıklığının bir yasaya göre zaman içinde farklılaşması.:MODÜLASYON
Bir davanın mahkemece nasıl bir hükme bağlandığını gösteren resmi belge.:İLAM
Bir deniz teknesinin başka bir tekneye veya iskeleye yanını vererek yanaşması.:ABORDA
Bir deniz yolculuğunda geminin veya yükünün gördüğü zarar.:AVARYA
Bir deste (52’lik) kağıtla oynanan bir iskambil oyunu.:KİNG
Bir devletin topraklarıyla çevrilmiş,başka bir devlete ait arazi. :ANKLAV
Bir devletin yada bir şirketin yönetimini birlikte yürüten üç kişilik topluluk. : TROYKA
Bir dilde yeni sözcükler kullanma. : NEOLOJİ
Bir dileği yerine getirme.:İSAF
Bir dilin söz varlığı. : VOKABÜLER
Bir dizi metal yada bambu dilden oluşan Afrika’ya özgü bir çalgı. : MBİRA
Bir dokunun sertleşmesi.:SKLEROZ
Bir duvardaki taş yada tuğla sırası. : REDE
Bir düğmeyi yada kopçayı tutmaya yarayan halkacık. : BRİT
Bir düzlem şeklin aynı yöndeki paralel bütün kirişlerini eşit parçalara bölen çizgi. : ORTAY
Bir düzlemin odak denilen durağan iki noktaya uzaklıkları değişmeyen noktaların geometrik yeri olan eğri.:HİPERBOL
Bir ekin hastalığı. : RASTIK
Bir elçinin bir ülkeye atanmasından önce o ülkeden istenen uygun görme yazısı.:AGREMAN
Bir elektrik akımını alıp başka bir kuvvete çeviren cihaz.: RESEPTÖR
Bir elektrik devresindeki akımı,başka bir devreden geçen akımdaki değişiklikler aracılığıyla denetleyen aygıt,.değiştirgeç. : RÖLE
Bir elektrofonun veya başka elektro-akustik sistemin yükseltici ve hoparlörleriyle birlikte kullanılmak üzere tasarlanmış güç yükseltici olmayan radyo alıcısı.: TUNER
Bir elektron tüpünde temel işlevi ikincil yayım üretmek olan elektrot. : DİNOT
Bir elma türü. : APİ
Bir erik türü.:AYNABAKAR
Bir eser üzerindeki hak.: TELİF
Bir eserde asıl konu olarak ele alınan olaylardan önce,geçmiş bir takım başka olguları anlatan ilk bölüm,öndeyiş.

ROLOG
Bir fal türü.:CİFİR
Bir fındık çeşidi.:FOŞA
Bir Fransız halk dansı.:GAVOT
Bir gemici düğümü,ızbarço bağı.: ALABORİNA
Bir gemideki malların gösterildiği,boşaltma işlerinin yapılacağı liman idaresine verilecek liste./Bildiri. : MANİFESTO
Bir geminin alabildiği yük miktarı.:LASTA
Bir geminin hangi devlete ait olduğunu gösteren bayrak.:BANDIRA
Bir geminin yüklü su kesimi ile boş su kesimi arasında kalan bölümü.:FAÇA
Bir geyik türü. : ÇOPUR
Bir giyeceğin göğüsle omuz arasında kalan bölümüne eklenen parça,giysi.. : ROBA
Bir giyeceğin göğüsle omuz arasında kalan bölümüne eklenen parça.:ROBA
Bir görevin yerine getirilmesinde iş ortaklığı. : SİNERJİ
Bir görüntü,bir yaşantı veya bir davranışın daha iyi kavranmasını sağlamak için simgelerle göz önünde canlandırıp dile getirme. :ALEGORİ
Bir gösteri sırasında perde arasındaki dinlenme zamanı.:ANTRAKT
Bir güreş türü.:KARAKUCAK

ALMA
Bir halk türküsü.:MAYA
Bir hava taşıtının belirli bir noktadan uzaklığını ve yön açısından belirlemeyi ve çevredeki hava taşıtlarına kimi komutları iletmeyi sağlayan radar eşgüdümlü hava trafik denetleme sistemi. : NAVAR
Bir hekimin ustalığı,mahareti. : HAZAKAT
Bir Hıristiyan derneği.:CİZVİT
Bir Hint tanrıçası.:BRAHMA
Bir Hint tanrısı.:BRAHMA
Bir hükümdara vergi veren halk. : RAİYE
Bir ırmağın denize kavuştuğu yerde lığların birikmesiyle oluşan üçgen biçimli ova,delta.:ÇATALAĞIZ
Bir ile üç yaş arasında bulunan burulmuş erkek sığır. : TOSUN
Bir ilin en yüksek maliye görevlisi.

EFTERDAR
Bir inanışın heyecanı ile coşup kendisinden geçme hali,vecd.:CEZBE
Bir ipe geçirilmiş yada birbirine bağlanmış yaş yemiş yada sebze bağı. : HEVENK
Bir ipe veya çubuğa dizilmiş yada saplarından birbirine bağlanmış yemiş veya sebze bağı.:HEVENK
Bir iskambil oyunu. : FİTİL: OHEL
Bir İspanyol dansı.:BOLERO
Bir İspanyol şiir türü.:ROMANS
Bir iş için,herhangi bir üst makama yazılan yazı.:MÜZEKKERE
Bir işi yapmak,bir aracı onarmak için kullanılan alet takımı.:AVADANLIK
Bir işin sonunu düşünerek ölçülü,tedbirli davranma.: TEMKİN
Bir işletmenin ani batışı. : KRAK
Bir kağıt oyunu. : KANASTA
Bir kalkanın ortasında bulunan,eli korumaya ve oklardan sakınmaya yarayan,genellikle bombeli bölüm.:UMBO
Bir kap içinde sıvı yağ ve fitilden oluşmuş aydınlatma aracı.:KANDİL
Bir kasın tümünü veya bir parçasını kesme ameliyatı.:MİYOTOMİ
Bir keçi yünü türü.:MOHER
Bir kelimedeki harflerin yerini değiştirerek elde edilen kelime.:ANAGRAM
Bir kıyıya yada gemiye göre açık deniz. : ALARGA
Bir kilim türü.:CİCİM
Bir kimse veya bir sorun için halkın olumlu veya olumsuz kanaatinin belirlenmesi amacıyla yapılan oylama. : PLEBİSİT
Bir kimsenin kimlik bilgilerini gösteren kayıt. : KÜNYE
Bir kitabın kısaltılmış biçimi ve özellikle kısa tarih kitabı. : EPİTOME
Bir konu ile ilgili bilgi vermek ve bu bilgiler üzerinde tartışmak amacıyla birkaç yetkilinin yönetimi altında düzenlenen toplantı.:SEMİNER
Bir konuda özet olarak verilen bilgi veya açıklama.:BRİFİNG
Bir konuyu açıklamak için hazırlanmış resim veya levhalardan oluşmuş kitap,harita kitabı.:ATLAS
Bir koy yada lagünün dar girişi. : İNLET
Bir koyun türü.

AĞLIÇ
Bir köleyi özgürlüğüne kavuşturma.: İTAK
Bir köpek cinsi. : KANİŞ
Bir köpek cinsi.:KANGAL.:FİNO
Bir köşeden karşı köşeye doğru katlanmış yada kesilmiş olan. : VEREV
Bir kumaş türü.:CANFES.:KREP
Bir kumaş üzerine başka bir kumaş parçası veya dantel dikilerek yapılan işlem.:APLİKASYON
Bir kundak üzerine oturtulan ve zemberekle geçirilen çelik yay. : ARBALET
Bir kurulun,bir topluluğun en önemli üyelerinden her biri. : RÜKÜN
Bir kuruluşa bağlı yolcu gemilerinin en eski kaptanı. : KOMODOR
Bir kuş türü.:BAŞTANKARA.:REA
Bir kuvvetin uygulandığı kütleyi bir eksen etrafında döndürme eğilimi. : TORK
Bir maddenin kimyasal bir tepkimede hiçbir değişmeye uğramadan tepkimenin olmasını veya hızının değişmesini sağlayan etkisi.: KATALİZ
Bir madeni paranın yüzündeki bütün kabartma ve resimlerden daha yüksek bir çıkıntı oluşturan çevre pervazı.:ARSATA
Bir mekanı örten kemerli yapı.. : TONOZ
Bir mersinbalığı türü.: BİZ.:ŞİP
Bir metreküp odun ölçü birimi. : STER
Bir metrenin milyonda biri. : MİKRON
Bir meyve. Tüylü Liçi. : RAMBUTAN
Bir meze türü.: TOPİK
Bir Mezopotamya destanı.:ETANA
Bir Mısır tanrısı.

TAH
Bir motorda bilyelerin almaşık devinimini dairesel devinime çeviren dingil. : KRANK
Bir motorda bilyelerin almaşık devinimini dairesel devinime çeviren mil.: KRANK
Bir mukavemet yarışını ve bir tüfekle atış yarışını içeren kayak sporu. : BİATLON
Bir mülk kaça satın alınmışsa,o mülke o para ile sahip olma,önalım.:ŞUFA
Bir müzik parçasının dinleyicilerin isteği üzerine bir kez daha çalınması. : BİS
Bir müzik parçasının hangi hızla çalınması gerektiğini gösteren alet.:METRONOM
Bir müzik yapıtında kullanılmaya elverişli tüm seslerin oluşturduğu dizi.: SKALA
Bir oda veya mekana açılan,duvar yada çitle çevrili girinti.:ALKOV
Bir operanın sözlerinin yazılı olduğu kitap. : LİBRETTO
Bir organda,bir atardamarın,doku bozukluğu sonucu kan pıhtısı ile tıkanması.:ENFARKTÜS
Bir organı su vererek yıkayıp temizleme. : LAVAJ
Bir orkestradaki tüm çalgılarla çalınan bölüm.:TUTTİ
Bir orman ağacı. : SEKOYA
Bir orta oyunu tipi.:ZUHURİ
Bir ortaçağ çalgısı.: JİG
Bir Ortadoğu tanrısı.: BAAL
Bir ot ve bu otun öğütülmesiyle elde edilen tozdan yapılan bir çeşit tutkal.:ÇİRİŞ
Bir otomobilin arkasına takılan,insan taşımaya yarayan,tekerlekli,üstü kapalı araç.:KARAVAN
Bir oyuğa,bir yuvaya yerleştirilmiş tesisat.: ANKASTRE
Bir oyunda,bir filmde dinlenme süresi,ara.:ANTRAKT
Bir ölçü biriminin önüne getirildiğinde bu birimi binle bölen önek.:MİLİ
Bir ölüyü toprağa gömme.

EFİN
Bir örümcek türü.:BÖ
Bir palmiye türü. : DUM
Bir pancar hastalığı. : KARABACAK
Bir papağan türü.:LORİ
Bir parça üzerine paralel çizgiler çizmek için kullanılan alet. : MİHENGİR
Bir parçanın ağır çalınacağını belirten müzik terimi.:LENTO
Bir parçanın ağır ve görkemli çalınacağını veya söyleneceğini anlatan müzik terimi.:LARGO
Bir parçanın canlı,neşeli ve hızlı çalınacağını belirten müzik terimi.:ALLEGRO
Bir parçanın notalarının,ara vermeden birbirine bağlanarak söyleneceğini veya çalınacağını belirten müzik terimi.:LEGATO
Bir Pasifik ülkesi olan Batı Samoa’nın başkenti.: APİA
Bir Pasifik ülkesi olan Batı Samoa’nın para birimi.: TALA
Bir Pasifik ülkesi olan Vanuatu’nun para birimi.:VATU
Bir poliçenin arkasına ciro edildiği kişiye ödenmesi için yazılan havale emri. : ORDİNO
Bir resim,desen yada alçak kabartmada,bazı nesne ve figür boyutlarının,perspektifin etkisiyle kısalması. : RAKURSİ
Bir resmi sulandırılmış renklerle boyamaya yada gölgelemeye verilen ad. : LAVİ
Bir roman veya öyküde ikinci derecede bir olay.:EPİZOT
Bir saç şekli. : ALABROS
Bir salgı bezi dokusunda,o doku aleyhine gelişen tehlikesiz ur.:ADENOM
Bir sanatçının tek müzik aleti eşliğinde verdiği konser. : RESİTAL
Bir seçimde adaylardan hiçbirinin gerekli oyu sağlayamaması nedeniyle seçimin sonuçsuz kalması. : BALOTAJ
Bir sesin yarım ton kalınlaştırılacağını gösteren nota işareti.:BEMOL
Bir sıvının içindeki alkol derecesi. : GRADO
Bir sıvıyı gaz biçiminde püskürten aygıt.:VAPORİZATÖR
Bir sinema filmini televizyonda göstermeye yarayan cihaz.: TELESİNEMA
Bir sinir lifini uyarmak için anında devreye giren bir doğru elektrik akımının sahip olması gereken en düşük şiddet değeri. : REOBAZ
Bir sonuç çıkartma yolu.:ANALOJİ
Bir sorunu ele alış,ona bakış biçimi.:YAKLAŞIM
Bir sözcükteki harflerin yerini değiştirerek elde edilen yeni sözcük.:ANAGRAM
Bir su altı aracı.:BATİSKAF
Bir süre sürülmeyerek boş bırakılmış tarla. : GEN
Bir süs bitkisi. : ŞAKAYIK : KÜPE ÇİÇEĞİ : KATALPA
Bir süs taşı. : AMETİST
Bir şarkının,bir filmin deneme kaydı yada çekimi. : DEMO
Bir şehrin avukatlarının toplandığı meslek kuruluşu.:BARO
Bir şey için uygun durum,fırsat.

UNT
Bir şey üzerindeki gerekli bilgi,kavram.:NOSYON
Bir şeyden korkmak,ürkmek,çekinmek.: OCUMAK
Bir şeye dayanan. : MÜSTENİT
Bir şeyi başka bir şeyle karıştırma.HALT
Bir şeyi bir yerden bir yere götürüp getirmeye yarayan halat.: VARAGELE
Bir şeyi unutmamak için parmağa bağlanan iplik. : RETİME
Bir şeyin ayrıntılarına girmeden ana çizgilerini belirten.:KABATASLAK
Bir şeyin balmumu,alçı gibi maddeyle kalıbını çıkarmak için yapılan işlemlerin tümü.:MULAJ
Bir şeyin en güçlü ve sağlam yönü.:RÜKÜN
Bir şeyin en yüksek ve sivri noktası.

İN
Bir şeyin içinde var olan. : MÜNDEMİÇ
Bir şeyin içindeki öz,lup.: EVİN:NÜVE
Bir şeyin kenarını koruyan,süsleyen veya sınırını belirleyen çerçeve.:BORDÜR
Bir şeyin özü,aslı.:MAYE
Bir şeyin parçaları arasındaki uygunluk.:LORANT
Bir şeyin yokluğunu hissetme. : ARAMİ
Bir tabanca türü.

İŞTOV
Bir takoz türü.:BAT
Bir tarım aleti,geminin orta bölümü. : BEL
Bir tarikatın müritlerinin yolculukları sırasında konakladıkları, ibadet ve ayin yaptıkları tekkelere verilen ad. : ZAVİYE
Bir tatlı su balığı: ÇOTİRA. : TARANGA
Bir tatu (döğme) türü. : APAR
Bir tekkenin şeyhi olan kimse.: POSTNİŞİN
Bir televizyon ekranına bağlanan mikrofon yardımıyla,ekrandaki görüntüler eşliğinde şarkı söyleme esasına dayanan oyun.: KARAOKE
Bir tema etrafında oluşan.:TEMATİK
Bir ticaret senedinin yenilenmesinden alınan komisyon.:ACYO
Bir ticari ortaklığın kuruluşu sırasında başlangıç sermayesini oluşturmak üzere ortakların vermeyi yükümlendikleri değerlerin tümü./ Anonim şirketlerde kurucu ortakların veya sermaye artırımına katılanların şirket sermayesine yaptıkları her türlü katkı. : APOR
Bir tiyatro oyuncusunun seyircilerin duyacağı biçimde ama sanki diğer oyuncular duymuyormuş gibi konuşması veya düşünmesi:. APAR
Bir tiyatro oyununda oyuncuların bir defada söylediği parça : TİRAT
Bir tiyatro oyununda,karşısındakinin sözüne gerekli karşılığı verme.:REPLİK
Bir tiyatro sahnesinin önünde,ışık ve ışıldakların yerleştirildiği,izleyiciye en yakın yer.:RAMP
Bir tiyatroda en üst balkon. : PARADİ
Bir toplantıda bulunma karşılığı alınan para,oturum ücreti.:HAKKIHUZUR
Bir toplumdaki ahlakla ilgili davranış biçimleri. : TÖRE
Bir tuzla ürününün satıldığı bölgeler. : OROS
Bir tür Amerikan kekliği. : İNAMBU
Bir tür antilop. : UREBİ
Bir tür asma,Meryem ana asması.:AKASMA
Bir tür balık ağı. : ABLATYA
Bir tür başlık. : KABALAK
Bir tür baykuş. : KUKUMAV
Bir tür bıçak. : DAĞA
Bir tür cüppe. : BİNİŞ
Bir tür çuha. :.EN
Bir tür dana ve öküz derisi.:TELATİN
Bir tür davul.:TİMBAL
Bir tür delikli balık ağı.:IRIP
Bir tür domino oyunu.: AZNİF
Bir tür et yemeği. : PATE
Bir tür ferace. : ALAVURA
Bir tür filika.:FUTA
Bir tür gemici düğümü.Izbarço bağı. : ALABORİNA
Bir tür hafif ayakkabı. : YEMENİ
Bir tür ince dokunmuş çizgi kumaş.:ÇİTARİ
Bir tür ince ipekli kumaş. : PAPAZİ
Bir tür ince meşin. :VAKETA
Bir tür İngiliz birası.:ALE
Bir tür iplik bükme aracı.:TEŞİ
Bir tür işleme. : KOPANAKİ
Bir tür jelatin. : AGARAGAR
Bir tür kağıt süslemeciliği.:EBRU
Bir tür kalın ve ağır çizme. : TOMAK
Bir tür kalsiyum karbonat.:ARAGONİT
Bir tür keçe çadır. : GEDEME
Bir tür kement.:BOLA
Bir tür kertenkele. : BABAKÖŞ: AGAMA:VARAN
Bir tür keten patiska veya basma. : KRETON
Bir tür keten,patiska veya basma.:KRETON
Bir tür kısa hırka.:LİBADE
Bir tür kömür sobası.: SALAMANDRA
Bir tür kukuletalı asker kaputu,yağmurluk.:AVNİYE
Bir tür kumaş. : DRA: FLANEL
Bir tür kuzu eti yemeği. :KAPAMA
Bir tür kürek.:AYALEMA
Bir tür macun.:BERŞ
Bir tür mezgit balığı. : MERLANOS
Bir tür nişasta helvası.:SABUNİYE
Bir tür org.: LATERNA
Bir tür ökçesiz ayakkabı,yemeni. : KALAVRA
Bir tür palmiye. : AREKA
Bir tür pamuklu kumaş. : PAZEN
Bir tür pelte. : PALUZE
Bir tür perde. : STOR
Bir tür peynir. : EDAM
Bir tür sağlam ve yumuşak dana veya öküz derisi. : TELATİN
Bir tür sert ve fazla kızarmayan domates. : KAVATA
Bir tür ses alma cihazı.: DİKTAFON
Bir tür sıçan. : FARİG
Bir tür sıralaç. : KALAMAZO
Bir tür soğanlı süs bitkisi.:AMARİLİS
Bir tür süs kağıdı.: SERPANTİN
Bir tür süsleme sanatı. 18. yy başında Fransa’da çok geçerli olan,kavisli çizgileri bol,gösterişli bezeme üslubu. : ROKOKO
Bir tür şahin. : LAÇİN
Bir tür şalvar. : ELİFİ
Bir tür şeker hamuru.:NUGA
Bir tür tabanca.:NAGANT
Bir tür takoz.:BAT
Bir tür taşkömürü.:ANTRASİT
Bir tür tozluk.:GETR
Bir tür verimli balçık. : LÖS
Bir tür yağsız ve tuzsuz peynir. : TELEME
Bir tür yapay mermer. : BREŞ
Bir tür yelkenli ve motorlu yarış teknesi.:REGATA
Bir tür yün örgüsü. : HARAŞO
Bir tür yünlü kumaş. : KAŞE
Bir tür zamk.:KİTRE:LAK
Bir türün,bir olayın karakteristik yönünü veren.:SPESİFİK
Bir ulusun başka bir ulusu siyasi ve ekonomik egemenliği altına alarak yayılması veya yayılmayı istemesi.: EMPERYALİZM
Bir ülkede yönetime el koyan kimselerden oluşan kurul.: CUNTA
Bir ülkenin iskeleleri arasında gemi işletebilme hakkı. : KABOTAJ
Bir üzüm cinsi. : İRİKARA: PAPAZKARASI
Bir üzüm türü.:KARAGEVREK
Bir varlığın doğası. : NELİK
Bir veya iki çalgı için yazılmış,üç veya dört bölümden oluşan müzik eseri.:SONAT
Bir veya iki milimlik pli. : NERVÜR
Bir yada iki çalgı için yazılmış üç yada dört bölümden oluşan müzik eseri. : SONAT
Bir yağ türü.:BEZİRYAĞI
Bir yapıda dış kapıyla odalar arasındaki giriş bölümü.

ALAN
Bir yapının Belediyece öngörülen yüksekliği. : GABARİ
Bir yapının iç duvar kaplaması. : LAMBRİ
Bir yarış yelkenlisi. : SNİPE
Bir yaşını geçmiş inek yavrusu.

ÜVE
Bir yazı sayfasının altına,metnin herhangi bir noktasıyla ilgili olarak yazılan açıklama.:HAŞİYE
Bir yelkenli türü.:CÖNK
Bir yengeç türü. : UCA
Bir yerde biriken sıvıları dışarıya akıtmakta kullanılan oluk veya boru. : AKAÇ
Bir yere gönderilen eşyanın listesi.:İRSALİYE
Bir yeri kira ile tutabilmek için sahibine veya içindeki kiracıya açıktan verilen para.:HAVAPARASI
Bir yetimin veya akılca zayıf birinin malını yöneten kimse. : VASİ
Bir yılan türü.: PİTON
Bir yıllık kuzu.:TOKLU
Bir yol veya geçide girilmemesi için acele yapılan engel : BARİKAT
Bir yüzeyin eğiklik derecesini anlamaya yarayan araç. Topoğraf aracı. : NİVO
Bir yüzü içbükey,öbür yüzü dışbükey olan mercek. : MENİSK
Bir yüzünde Kurtuluş Savaşı,diğer yüzünde ise Cumhuriyetin ilanı canlandırılan,8 Ağustos 1928’de açılan Taksim Atatürk Anıtının İtalyan heykeltıraşı.

İETRO CANONİCA
Bir zırhlı gemi türü. : DRETNOT
Bir zinciri oluşturan halkalardan her biri. : BAKLA
Bira yapmak için çimlendirilip kurutularak hazırlanmış arpa veya başka taneler.:MALT
Birbirine bağlı kurşun bölmelere yerleştirilmiş renkli cam parçacıklarından oluşan,saydam pencere süslemesi veya resim. : VİTRAY
Birbirine paralel olarak uzanan iki akarsu arasında kalmış dağ sırtı.:KIRAN
Birbirine sürtünen cisimlerin karşılıklı etkileşimini inceleyen bilim dalı. : TRİBOLOJİ
Birbirine uygun,karışık. : MÜMTEZİÇ
Birbiriyle geçinemeyen gemi tayfası. : ALABABULA
Birçok onayaklı kabukluda orta sularda yaşayan larva biçimi. : ZOE
Birden çok işletmenin bir grup başkanının yönetimi altında,belirli bir işi gerçekleştirmek amacıyla belirli bir süre için oluşturdukları topluluk.

OOL
Bireycilik. : İNDİVİDÜALİZM
Bireyler.: EFRAT
Biri Amerika’da,diğeri Madagaskar’da yetişen ve yelpaze biçiminde yaprakları olan iki ağacın ortak adı.:RAVENALA
Biri öne,öteki arkaya bakan,birbirine karşıt iki yüz biçiminde betimlenen eski bir Roma tanrısı. :İANUS
Bir-iki yaşında koyun. : ŞİŞEK
Birimlerin başına konulduğunda on katı gösteren bir ek.

EKA
Birinci çağın ilk dönemi ve bu dönemde oluşmuş yer katmanları.:KAMBRİYEN
Birinci Dünya Savaşında Osmanlı ordusunda kullanılan bir tür başlık.:KABALAK
Birine bir mülkü sahip kılma. : TEMLİK
Birine karşı gelmek,sert cevap vermek.:ÇEMKİRMEK
Birinin ölümünü haber veren.:NAİ
Birler,tekler. : YEGAN
Birleşik bir ışık demetinin bir biçmeden (prizma) geçtikten sonra ayrıldığı basit renklerden oluşmuş görüntü.:TAYF
Birleşikgillerden hekimlikte kullanılan ıtırlı bir bitki. : TARHUN
Birleşikgillerden,kökleri sebze olarak kullanılan otsu bir bitki. : TEKESAKALI
Birleşmiş Milletler Eğitim Bilim ve Kültür Örgütü’nün kısa yazılışı.: UNESCO
Birlik. : VAHDET
Birlikte kullanıldığı terimin anl***** aşırılık kazandıran bir müzik terimi.:ASSAİ
Birmanya (Myanmar) para birimi. : KIYAT
Birmanya’da sıradağlar. :ARAKAN
Birmanya’nın plakası. :BA
Bisiklet ve motosiklette dümenin elle tutulan kısımlarına geçirilen ve yumuşak,sentetik maddeden yapılan kaplama.:ELCİK
Bistüri. : NEŞTER
Bit yavrusu. : YAVŞAK
Bit,tahta kurusu gibi böceklerin yumurtası.:SİRKE
Bit. : KEHLE
Bitki hastalıklarını inceleyen bilim dalı.:FİTOPATOLOJİ
Bitki kökleri,şeker,misk,dövülmüş ceviz veya fındık içi ile yapılan bir tür şekerleme.

EVAİMİSK
Bitki. : VİTAL
Bitkilerden elde edilen ilaçlarla hastalıkların tedavisi.: FİTOTERAPİ
Bitkilere,özellikle ekinlere zarar veren bir böcek.:BAMBUL
Bitkilerin,hayvanların doku ve sıvılarında bulunan,birleşimi karbon,oksijen,azot,hidrojen ve kükürt olan,suda eriyen,beyaza yakın renkte,yapışkan madde.:ALBÜMİN
Bitkinin doğal olarak yetiştiği yer,yurt.:HABİTAT
Bitkisel tellerden yapılmış kaba örgülü büyük çuval. : TELİS
Bitkisiz. : AFİTAL
Bizans kiliselerinde kadınlara ayrılan bölüm. : YİNEKE
Boagillerden,Afrika ve Asya’da yaşayan,zehirsiz,çok güçlü büyük yılan.

İTON
Boagillerden,tropikal Amerika’da yaşayan,avını sararak ve sıkarak öldüren yılan.:ANAKONDA
Bodrum yakınlarında turistik bir belde.:TÜRKBÜKÜ
Boğa güreşçisi. : TORERO
Boğa güreşi.:KORİDA
Boğa,tosun.:KELE
Boğanotunun güz çiğdemi de denilen bir türü. : İTBOĞAN
Boğaya tutulan kırmızı şal (Matadorların boğayı yormak ve hırslandırmak için kullandıkları kırmızı renkli kumaş parçası

. : MULETA
Boğaz mukozasının şişmesi,yutak iltihabı.: ANJİN
Bol,verimli,gür.:FEYYAZ
Bolivya’nın başkenti. : LAPAZ
Bolkar dağları ile Ala dağlar kütlesini birbirinden ayıran tektonik çukur. : ECEMİŞ
Bolluk,genişlik.:FERAHİ
Bolu ilinde bir kaplıca.:SAROT
Bolu yakınlarındaki kayak merkezi. : KARTALKAYA
Bolu’nun Göynük ilçesinde,doğal güzelliğiyle tanınmış bir göl.:SÜNNET GÖLÜ
Bombalardan korunmak için yerin altına kazılmış siper.:KAZAMAT
Borazan kuşu. : AGAMİ
Borç alınan bir paranın belirli zamanlarda ödeneceğini gösteren senetler.:ESHAM
Borç alma. : İSTİKRAZ
Borç veren,alacaklı : DAİN
Borç veren.

AYİN
Borç verme anlamında eski bir sözcük. : İDANE
Borç verme. : İKRAZ
Borçlar.

ÜYUN
Borda kaplamalarını yerleştirmek için ahşap gemilerin omurgalarına açılan yuva. : AŞOZ
Borneo dağlarında yaşayan sülün. : RALİC
Borsada kesin vadeli değerlerin kuru ile primli değerlerin kuru arasındaki fark. : EKAR
Boru sesi. : Tİ
Boruları döndürmeden eklemeyi sağlayan bağlantı parçası. : RAKOR
Borusunun içinde,ağız deliğinin altında bir tapa (blok veya dil ) bulunan ve ucundan üflenerek çalınan kavallara verilen ad. : DİLLİDÜDÜK
Bostanda yapılan bekçi kulübesi. : GÜMELE
Boş alan korkusu.: KENOFOBİ
Boş,anlamsız söz.:FASARYA
Boş,çürük,yanlış. : BATIL
Boş,yararsız : . MALAYANİ
Boş. : TEHİ
Boş.,yararsız,.saçma. : ABES
Boşanma. : TALAK
Boşanmış kadın. : TALİKA
Boşluk. : KAVİTE
Boşluk.:VAKUM
Boşta gezen.:HAYTA
Boşuna.:BEYHUDE
Botanikte köksap.: RİZOM
Botanikte populus olarak tanımlanan söğütgillerden uzun orman ağacı.: KAVAK
Botanikte,kabuğu çatlamamış meyve kabuğuna verilen ad.: AKEN
Bovling oyununda devrilmeye çalışılan,üzeri plastik kaplı tahta kuka. : PİN
Boy,endam. : KAMET
Boy,klan. : ANAR
Boyacılık ve sepicilikte kullanılan tanence zengin bitkisel özüt. : KAŞA
Boyacılıkta kullanılan,nikel ve demire benzeyen,gümüşi renkte bir element.:KOBALT
Boyalı ve yapışkan suyun üzerine kapamak yoluyla kağıda yapılan bir çeşit dalgalı ve kareli süs.:EBRU
Boyanmamış seramik rengi. : ZEM
Boylam uzunluk. : TUL
Boynuz.:KARN
Boynuzdan yapılan bir çeşit boru. : NEFİR
Boyu yüz metreyi aşabilen bir ağaç.: OKALİPTÜS
Boyu 40-60 cm,vücudu silindir biçiminde,gaga gibi ince uzun sivri ağızlı geçici bir balık.:ZARGANA
Boyunduruk. : NİR
Boyut.:BUUT
Boyutları farklı iki gövdeden oluşan tekne tipi.: PRAO
Bozukluk ,yanlışlık. : SAKAMET
Bozukluk,yanlışlık,eksiklik.:SAKAMET
Bozularak kokuşmuş.:CILK
Bozulmak,ekşiyip çürümek.: EPRİMEK
Böbrek üstü bezlerinin etkili bir maddesi. :ADRENALİN
Böbürlenme. : TAFRA
Böcek.:HAŞERE
Böcekbilim.:ENTOMOLOJİ
Böceklerde baş ile karın arasında kalan beden bölümü. : TARAKS
Böcekleri inceleyen bilim dalı.: ENTOMOLOJİ
Böceklerin kurtçuk durumundan yetişkin duruma geçerken arada aldıkları özel biçim. :NEMF
Böceklerin kurtçuk durumundan yetişkin duruma geçerken arada aldıkları özel biçim.:NEMF
Böğürtlen,diken dutu,it üzümü. : BÜK
Böğürtlen.:BÜK
Bölüştüren, ayıran, ikilem. : MUKASSİM
Bram Stoker’ın sinemaya da uyarlanmış ünlü korku romanı.

RAKULA
Brezilya müziği.(1950’lerin sonlarında ortaya çıkarak halk arasında yaygınlaştı

.:BOSSANOVA
Brezilya’da bir kent. : NATAL
Brezilya’da büyük kentlerin çevresini saran gecekondulara verilen ad. : FAVELA
Brezilya’nın para birimi. : REAL
Brezilya’nın plaka işareti. : BR
Briçte iki manştan oluşan bölüm.:ROBER
Briçte karşı tarafa ancak bir el vererek çıkarılan oyun. : ŞLEM
Briçte kazanılan her ele verilen ad.: LÖVE
Briçte oyunculardan birinin elinde bir renkten hiç kağıt bulunmaması. : ŞİKAN
Briçte,bir eli üstün bir kağıtla almayıp daha aşağı bir kağıtla almaya verilen ad.:EMPAS
Bronz. : TUNÇ
Bu günkü belediyenin Türkiye’de ilk kurulan biçimi. : ŞEHREMANETİ
Bu günkü Hollanda,Belçika ve Kuzeydoğu Fransa’ya eskiden verilen ad.: FELEMENK
Buddha’nın Çin’deki adı.: FO
Budistlerin en büyük tanrısı. TARA
Budizm de ruhun ulaştığı en yüksek mertebeye verilen ad. : NİRVANA
Budun ön kısmından elde edilen ve kızartmaya elverişli olan dana eti. : NUAR
Buğday tanesinin olgunlaşmış içi.,bir şeyin özü. : EVİN
Buğday,toprak gibi şeylerin elendiği iri gözlü kalbur.:GÖZER
Buhar. : İSTİM
Buharlı hamam. : SAUNA
Bukalemun. : KAYAKELERİ
Bulanık,net olmayan. : FLU
Bulaşıcı hastalıklar bulunan bir ülkeden gelmiş insanların karantinaya alındıkları binaya verilen ad. : LAZARETTO
Bulaşıcı,geçici.:SARİ
Bulgar parası. : LEVA
Bulgaristan’ın plakası. : BG
Bulgur,biber,soğan,domates gibi şeylerle yapılan ve asma yaprağına sarılıp çiğ olarak yenen bir yemek. : BAT
Bulmaca anlamında kullanılan bir sözcük.: ENİGMA
Bulmaca bilim. : ENİGMATOLOJİ
Bulut. : SEHAB
Bunama. : ATEH
Bunamış.: MATUH
Bundan böyle. : BADEMA
Bundan dolayı. : BİNAENALEYH
Bunun gibi,böyle. : HAKEZA : KEZALİK
Burçlar kuşağının dördüncü işareti (Yengeç

.:CANCER
Burdur’da bir baraj.:ONAÇ
Burgaç,çevri,eğrim. : ANAFOR
Bursa – Mustafakemalpaşa’da bir kaplıca. : DÜMBÜLDEK
Bursa ili Mustafakemalpaşa ilçesinin eski adı. : KİRMASTİ
Bursa’nın Gemlik ilçesinin antik dönemdeki adı.:KİOS
Bursa’nın Mudanya ilçesine bağlı,tamamıyla sit alanı olan Zeytinbağı bucağının eski adı.:TİRİLYE
Burun boşluğu ile orta kulağı birleştiren boru biçimindeki yola verilen ad.:ÖSTAKİ
Burun iltihabı. : RİNİT
Burun kanaması. : EPİSTAKSİS
Burun ve burun boşluğu hastalıklarıyla uğraşan patoloji dalı.: RİNOLOJİ
Burun. : ENF
Burunotu.: ENFİYE
Buzul.:CUMUDİYE
Bükerek germek için iki kat edilmiş bir ipin ucuna geçirilen tahta parçası. : TOYAKA
Bükme ve fırlatma tekniklerini kullanması ve saldırganın gücünü ve hamlelerini ona karşı kullanmayı amaçlaması bakımından Jiujitsu ve Judo dövüş tekniklerine benzeyen kendini savunma sistemi.:AİKİDO
Bütün beslenme işlevlerinin bozulmasıyla oluşan ileri derecede zayıflık. : KAŞEKSİ
Bütün beslenme işlevlerinin bozulmasıyla oluşan ileri derecede zayıflık.:KAŞEKSİ
Bütün denizlerde yetişen,emici köklerle kayalara tutunan,uzun şeritler durumunda bir deniz yosunu.: LAMİNARYA
Bütün dünyaya yayılmış küçük yaprak böceği. : LUPERUS
Bütün Hıristiyan kiliselerinin birleştirilmesini amaçlayan hareket.:EKÜMENİZM
Bütün vücudu yıkamak.:ÇİMMEK
Bütünleşme,birleşme.: ENTEGRASYON
Bütünleşme,birleşme.:ENTEGRASYON
Bütünsel. : TOTAL
Büyücü.:CADI
Büyük araç korunağı,sundurma. : HANGAR
Büyük bakraç.Su kovası. : SİTİL
Büyük balıkçı kayığı. : ALAMANA
Büyük balıkların göğsüne yapışık olarak yaşayan küçük balıklara verilen ad.:RAMORA
Büyük bir maymun türü.:LANGUR
Büyük bira bardağı.:ŞOP
Büyük boynuzları olan bir yaban koyunu : ARGALI
Büyük bölümü hazır olarak buzdolaplarında saklanan,sonradan birleştirilip çabucak hazırlanabilen basit ve standart yiyecek servisinde uzmanlaşmış lokanta.:SNACK
Büyük bölümü saf metandan oluşan,kolayca tutuşabilen bir gaz.:GRİZU
Büyük çağlayan.:ÇAVLAN
Büyük çarpmaları,bölmeleri,kök ve kuvvet alışlarını yapabilmek için bulunan bir yol.:LOGARİTMA
Büyük çivi. : ENSER: MIH
Büyük çoğunluğu Moldova’da,az bir bölümü Deliorman,Dobruca,Besarabya ve Ukrayna’da oturan Ortodoks Türk halkı.:GAGAVUZ
Büyük delikli kalbur. : SARAT
Büyük devletler. (İngiltere,Fransa,Almanya ve Rusya). : DÜVELİ MUAZZAMA
Büyük erkek kardeş,ağabey. : EDE
Büyük hasır çanta.Hasırdan örülmüş saplı torba. : ZEMBİL
Büyük havan. : DİBEK
Büyük havuz.:BİRKE
Büyük Hindistan cevizi. : NARCIL
Büyük ırmak. : ŞAT
Büyük iplik çilesi.: KELEP
Büyük kötülük. : MELANET
Büyük küpeleriyle tanınan ve dinsel inançlarında Hindu,Şiva,Tandra Budhacılığı ve Hathayoga’ya özgü ögeleri birleştiren Şivacı çileciler tarikatı.: KANPHATAYOGİ
Büyük mağaza.:BONMARŞE
Büyük Menderes deltasında,zengin bir kuş yapısına sahip olan göl.:KARİNE
Büyük meşin heybe. : HURÇ
Büyük ocaklardan ateşi dışarı çekmek için kullanılan uzun saplı demir araç. : GELBERİ
Büyük ocaklardan ateşi dışarı çekmek için kullanılan uzun saplı demir araç.:GELBERİ
Büyük Okyanus da yer alan,dünyanın en derin çukuru. : MARİANA
Büyük piliç. : YARKA:BULADA
Büyük pulluk.Kotan. : KUTAN
Büyük Rus kentlerinin yakınındaki tatil evlerine verilen ad.: DAÇA
Büyük saban.,pulluk anlamında yerel sözcük. : KOTAN
Büyük sandal. : BARKA: ŞALUPA
Büyük sıçan.: KEME
Büyük su kabı.:BİDON
Büyük tencere. : KAÇARULA:HARANA
Büyük ve derin karavana,kazan. : KERES
Büyük ve görkemli ev. : KONAK
Büyük ve ulu.:CELİL
Büyük yelkenli gemi.:CÖNK
Büyük yılan.: EJDER
Büyük yün çilesi. : KELEP
Büyük zoka. : SİNARA
Büyük,kocaman.:CESİM
Büyük,yetişkin,yaşlı. : EKE
Büyük,yumurtamsı,kırmızımsı mavi renkli bir erik türü.:AYNABAKAR
Büyükbaş yada küçükbaş hayvanların bağırsakları temizlenip içine ciğer,soğan,pirinç ve baharattan oluşan iç doldurularak yapılan dolma. : BUMBAR DOLMASI
Büyükelçi.: SEFİR
Büyüklük,irilik.:CESAMET
Büyüklük,yücelik. : İZZET
Büyükşehir,anakent.: METROPOL
Büyültme. : AGRANDİSMAN
Büyüme hormonunun aşırı salgılanmasına bağlı olarak ellerde,ayaklarda ve başta aşırı büyüme gibi değişikliklerle belirgin hastalık.:AKROMEGALİ
Büyümemiş karpuz. : KALAK: ŞALAK
Büyüteç. : LUP
Büyütme,abartma. : İZAM